KARAMAN ADAKÖYÜ

karamandan

KARAMAN'DAN KISA KISA... BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ - HATIRLADINIZ MI?

  • Bugün orta yaşın üzerindeki her Karamanlı doğduğunda, büyüyünce teri kokmasın diye, Duzcu Hakkı'nın tuzuyla bolca tuzlanmıştır.

  • Bugün orta yaşın üzerindeki her Karamanlı ilk yüzme derslerini, Mersin karayolu üzerindeki bahçeler içindeki Boklubent'te (fisadun deresinin birikip dağıtıldığı basit regülatör) almış. Bugün yerinde yeller esen Kâzım Karabekir Paşa anıtının güney karşısındaki Bacak'ın (Hakkı Bacak ve oğlu Mustafa Bacak) havuzunda ilerletmiştir.
  • Kirişçi mahallesinden Deli Asya evini, yıllardır oradan buradan topladığı taşlarla yapmış.
  • Berber İbo (İbrahim Şakır) ilkokul çağlarında iken babası annesine teldolabı almış, bunu duyan oturdukları Emekseven Mahallesi halkı annesine bir ay boyunca, hayırlı olsuna, güle güle kullanına gelmiş.
  • Düğün evi yemeklerini Guyruklunun Şerif Dize ve Şambayatlı Ayış dizeler yaparmış.
  • Eski düğünleri Defçi Düriye, Defçi Aliye Aba, Defçi Anış Aba ve Defçi Alime Aba yaparmış.
  • Kâzım Bacak'ın kendi ağzından: "Gençliğimde anneler, sürekli ağlayan ve yaramazlık yapan çocuklarını: Sus çocuk... Bak Kâzım Bacak geliyor... diye korkuturlardı."
  • Kılıbıklar Cemiyeti Başkam Kundurca Topağın İbrahim Ağa'ymış (İbrahim Öztoprak). Bir defasında ayakkabıcı Tombul Ahmet'in dükkânında otururken bir subay eşi ve çocuk arabası ile geçiyormuş. Üye kayıt defterini kaptığı gibi önüne dikilmiş kaydını yaparak subayı dernek üyesi yapmış.
  • Karaman tarihçisi Durmuş Ali Gülcan eserlerinde, yıllarca görev yaptığı Ankara İl Halk Kütüphanesi, Nadir Çavuşoğlu'nun öğretmenliği ve sonrasında tutuğu notlardan ve dinlediği kişilerden faydalanmış.
  • Doğunun kurtarıcısı Kâzım Karabekir Paşa, Hasan Pınarbaşı'nın babası Ali Pınarbaşı'nın Mansurdede Mahallesindeki evine misafir olmuş ve sabah kahvaltısını burada yapmış.
  • Kadın yazarlarımızdan Halide Nusret Zorlutuna Birinci İstasyon Caddesindeki Gazi İlkokulunda öğretmenlik yapmıştır.
  • 1935 yılında Karaman Belediye Meclisinde 13 üyeden 2'si bayandı. Bu bayanlar Hürmüz Öğütçen (Fenari Mahallesi Fenari Sokak girişinde otururdu) ve Tahire Turan'dı.
  • Cumhuriyet Halk Partisini Sabit Kayserilioğlu (Ziya Kayserilioğlu'nun babası) kurmuş ve 27 yıl başkanlığını yapmış.
  • Çiftçi Milli Bankasını ilk olarak Sabit Kayserilioğlu (Ziya Kayserilioğlunun babası) kurmuş ve bankanın müdürlüğünü yapmış. Bankanın veznedarı, mestci ve eskici Hacı Hasan Efendi (Sait Uğurlu'nun babası), hizmetlisi ise Mustafa Karaoğlu Hoca imiş. (Hasan Pınarbaşı'nın Karaman'ın Geçmiş Elli Yılı ve Tanınmış Kişileri kitabından özetlenmiştir.)
  • İlk taksi Hasan Leblebici (İsmet Leblebici'nin babası) tarafından satın alınmıştır. İlk otobüs işletmesi yine Hasan Leblebici tarafından kurulmuştur.
  • Mestçi ve lastikçi Tombul Ahmet'in çırakları günümüz tüccarlarından Burhanettin Cevher ve Karaman Lisesi emekli memurlarından (Kâtip) Ahmet Günay'mış.
  • Karamanda reklam: Pazarcı Durasan'ın Kamil'in (Saray Bisküvi sahibi Özdağ kardeşlerin babası), esnaf ve tüccar Yaşar ve Hüseyin Selek kardeşlerin ve Tuzcu Hakkı Ehliz'in reklamları, Karaman Belediyesinin şehrin muhtelif yerlerindeki hoparlörleri vasıtasıyla yapılıyordu.
  • Karaman Sümerbank ve Tekstil fabrikasının temel atma törenine Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes 1953 yılında gelmiş. Aynı gün Ayrancı Barajı açılış töreninde ise üzüm yemekte olan Adnan Menderesin dilini arı sokmuş. (Hasan Pınarbaşı'nın Karaman'ın Geçmiş Elli Yılı ve Tanınmış Kişileri kitabından özetlenmiştir.)
  • Gazeteci Ali lâkabı ile bilinen Mehmet Mangıra 1937 yılında gazete, kitap, kırtasiye işine girmiş. Bugün aynı işi oğulları Kadir Mangıra, Sami Mangırcı ve torunları sürdürmektedir.
  • Sahipliğini Abdurrahman Ünsay'ın yaptığı Nur Eczanesi 1963 yılında aynı isimle Eczacı Öznur Zeyneloğlu (Doktor Fuat Zeyneloğlu'nun eşi) tarafından hizmete açılmış.
  • Karaman'ın ilk eczanesi günümüzde Geyikli Mağazanın bulunduğu yerde Kemal Or tarafından Sağlık Eczanesi adı ile hizmete açılmış.
  • İlk manifaturayı Sabit Kayserilioğlu (Ziya Kayserilioğlu'nun babası), Faruk Sükan'ın babası Mahmut Efendi ile birlikte Ermeni ve Rumlardan devir alarak açmışlardır. (Hasan Pınarbaşı'nın Karaman'ın Geçmiş Elli Yılı ve Tanınmış Kişileri kitabından özetlenmiştir.)
  • Karaman'da 1930 - 1940'lı yıllarda teneke ve deri tulum peyniri işi yapan otuzdan fazla kişi ve ticarethane varmış.
  • 1940'lı yıllarda Karaman'da işçi yevmiyesi (günlük) 50 kuruş, çay şekeri kilogramı 35 kuruş, handa müstakil odada konaklama   100   kuruş,   eşeğin   konaklaması   5   kuruşmuş. (Ahmet Tâlât Duru'nun Karaman'ın Yakın Tarihteki Kültürü ve Gelenekleri kitabından özetlenmiştir.)
  • İlk mobilet Karaman'da 2510 liraya satılmış.
  • Bifa Büskivi: 1962 yılında, günümüzde Taç Soğuk Hava Tesislerinin bulunduğu yerde 15 — 20 çalışanla kara tavalarda bisküvi pişirmekle işe başlamış. Günümüzde, bini aşkın çalışanı ve kullandığı teknolojiyle sektörde Türkiye'nin en büyük iki — üç şirketi arasında saygın yerini almıştır.
  • Duru Bulgur: 1935 yılında Ziya Duru'nun açık havada kazanlarda kaynatarak kaputlar üzerinde kurutmakla başladığı bulgurculuğa, oğulları İhsan Duru ve Emin Duru son teknolojiyi kullanarak Türkiye sathında övülecek bir konuma gelmişlerdir.
    Emekli öğretmen Esat Okur'un dedesinin dedesi Molla Abdullah Okur, tarlasındaki ekinlerini emrindeki cinlere derdirirmiş (toplatırmış).
  • (Yine aynı) Ali Esat Okur'un babası Ormancı Ali (Okur), babası Ali Okur'un evinin damında Allah'la baş başa derin dualara daldığı bir sırada altındaki yüklüğe (gardrop) girip davudi bir edayla ortalığa "Ya Ali... Vaktin geldi uç..." diye bir ses koyverince "Allahım... ben erdim ellehem (herhalde)" diyerek kendini göğe doğru atar. Fakat umduğu gibi olmaz, damdan aşağıya doğru düşüp ayağını kırar. Bu yüzden Ormancı Ali Okur amcaya zaman zaman "Uçan" babasından dolayı "Ali Uçuran"da denilmiştir.
  • Yayla Bakkaliyesi: Sahipliğini ve işletmeciliğini Hamit Tartan'ın oğlu Muhitin Tartanla sonradan kayınbiraderi Nevzat Baysal'ın yaptığı bakkaliye, 1960'lı yıllarda o kadar büyüktüki bir kapısı Gazi Paşa Caddesinde bir kapısı Semerciler sokağında idi. Şehrin çeşitlilik yönüyle en zengin bakkaliyesi idi.
  • Konya Salnamelerinde (Yıllık) Karaman: 1877 yılında Karaman'da büyüklü küçüklü 41 cami, 82 mescid, 17 medrese, 1 kütüphane, 5 tekke, 12 zaviye, 1 rüştiye mektebi, biri Ermeni diğeri Rum 2 kilise, 51 İslam ve 2'si Rum 53 mektep, ikisi çift ve yedisi tek olmak üzere 9 hamam, 115 çeşme ve şadırvan, 422 dükkan, 7 han, 5 adet bezir, 11 yağhane, 33 değirmen, 1 imaret, 11 sebil, 12 sarnıç, 1 buzhane, 4 karlık, 1 adet kal'a-i atik mevcuttur.
  • Eksi Taş Belediye: 1890 yılında Binbir Kilise Harabelerinden getirilen taşlarla Ermeni taş ustalarınca yapılmış. Çiftçi bankası zemin katta doğu cephesinde günümüzde Doktor Saim Çetin'in oturduğu yerde açılmış.
  • Karaman'ın adı Selçuklular ve Osmanlılar zamanında Lârende idi. 1256 yılında Karamanoğlu Beyliğinin kurulması ile başkent olmuş ve Karaman adını almıştır. 21 Haziran 1989 tarihinde Türkiye'nin 70. vilayeti olmuştur.
  • Büyük çarşı yangını: 1964 yılında bir terzi dükkânından çıktığı söylendi. O tarihte Gazi Paşa Caddesi 1 nolu geçitte oturuyorduk. Evimiz alevlere 50 — 60 metre mesafede olduğu halde, alevin şiddetinden o gece Seki Hamamı yanında oturan Saniye halamlara sığınmıştık. Birkaç gün devam eden yangında çoğu taş 254 dükkan yanmıştı. Mağdur olan iflas eden esnaf bu nedenle Almanya'ya gitmiştir. Fırsat bu fırsat işsiz yüzlerce kişi kendisini resmi yoldan bu mağduriyetin içinde göstermesini bilmiş, gerçek mağdurlarla Avrupa'nın yolunu tutmuştur.
  • 1981 yılında İzmir yolunda meydana gelen otobüs kazasında 19 kişi ölmüştü. Ölenlerin içinde Doktor Baha Müderrisoğlu'nun oğlu, Doktor Hikmet Kavcıoğlu'nun oğlu Levent Kavcıoğlu, Necati Büyükköse'nin oğlu Murat Büyükköse, Tekstilden emekli Atila Dayı (Başer) Lokantacı Fikri Ayaslan vardı.
  • Konya demiryolu ile 1898 yılında batıya ve merkeze bağlanmıştır. 1906 yılında ise Konya devamla Karaman, Ereğli ve giderek Bağdat demiryollarına bağlanmıştır.
  • Büyük Millet Meclisine Mebus seçimi 28 Mart 1920 Pazar günü yapılmış. Karamanlı Tevfik Fikret Bey 10. sırada 29 oy almış fakat seçilememiştir. 2. sırada olan Karamanlı Arif Bey ise 96 oy alarak Konya bölgesinden seçilen 4 mebus ile "Fevkalade Meclis" e seçilmiştir. Arif Bey 24 Nisan 1920'de Meclisin açıldığı ikinci gün Büyük Millet Meclisine katılmıştır. (Ahmet Avanas'ın Milli Mücadelede Konya kitabından özetlenmiştir.)
  • Atatürk eşi Lâtife hanımla trenle Adana'ya giderken Karaman Demiryolu İstasyonu Salonunda Kaymakam, Müftü Hâdizâde Mustafa Efendi (Baba Efendi), Aşık Gufranı ve ileri gelenlerle bir müddet hasbihâl etmiş. Konya'ya ise 3 Ağustos 1920 ve 20 Kasım 1937 yılları arasında tam 12 defa gelmiştir.
  • Eski Bakan, milletvekili Adalet ve Doğru Yol Partisi kurmaylarından İsmet Sezgin askerlik görevini 1957 — 1958 yıllarında Levazım Subayı olarak yapmış.
  • 1905 nüfus sayımında Karaman'ın nüfusu 28.940 idi. Bu nüfusun 801'i Ermeni, 515'i Rum azınlık idi (azınlığın nüfus oranı %5). Ermenek'in nüfusu ise 24.409 idi. Bu nüfusun sadece 15'i Ermeni, 5'i ise Rum azınlık idi. (Ahmet Avanas'ın Milli Mücadele Konya kitabından özetlenmiştir.)
  • 1914 nüfus sayımında Karaman'ın nüfusu 56.492 idi. Bu nüfusun 1144'ü Ermeni, 554'ü Rum azınlık idi (Azınlığın nüfus oranı %3). (Ahmet Avanas'ın Milli Mücadelede Konya kitabından özetlenmiştir.)
  • Karaman'ın güneydoğusuna düşen Güldere (tarihte Gödet, Burçaklı, Güldurağı) köyünde yakın tarihimizde Rumlar yaşıyormuş.
  • Karamanlıca   Dili,   Karamanlı   Türkçesi   olarak da bilinen Türkçenin  12 ağzından biridir.  Bu dili Karamanlı Ortodoks   Karamanlılar  konuşmuştur.   Bu  dili  kullananlar bazılarına   göre   Türkleşmiş   Rumlar,   bazılarına   göre ise Anadolu Selçukluları döneminde Bizansla yakın ilişki sonucu hristiyanlığı benimsemiş Türklerdir.
  • Fatih Sultan Mehmet 1466 yılında Gedik Ahmet Paşa ve dönme veziri Rum Mehmet Paşanın yakıp yıktığı Karamana gelmiş. Bu halde bile şehri mâmur ve gelişmiş esnafını güçlü, zanaatkarını maharetli gördüğünden, Rumeliye Türkleştirme politikası gereği şehrin ileri gelenlerini, zanaatkarını, alim ve ulemayı İstanbul ve Balkanlara tehcir ettirmiştir.
  • Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım babası Ali Rıza Efendi'dir. Baba tarafından dedesi Kızıl Hafız Ahmet Efendi, anne tarafından dedesi ise Sofuzade Feyzullah Efendidir.  Kardeşleri Fatma,  Ömer,  Ahmet,  Makbule ve Naciye'dir.
  • Mevlana'nın annesi Mümine Hatun (Kabri Karamanda Aktekke Cami içerisindedir), babası Bahaeddin Velet'tir. Gevher Hatunla 1225 yılında Karamanda evlenmiş Oğlu Sultan Veled ve Alaeddin Çelebi burada doğmuş, ağabeyi Muhammet Alaeddin yine burada vefat etmiştir.
  • Nefise Sultan (Hatuniye Medresesini yaptırmış) Osmanlı Sultanı Murat Hüdavendigarın kızı, Karamanoğlu Alâeddin Bey'in karısıdır.
  • Esat Paytar, Ömer Kamer, Ali Yönet, Hamam Hikmetin oğlu Ali Ekinci ve Mehmet Edalı'nın oğlu Vahidettin, 194O'lı yıllarda askerlik hizmetinde iken vazi: gereği kullandıkları sepetli motosikletleri kendi imkânları ile almışlar. Bu nedenle de askerlik hizmetini kısa dönem olarak yapmışlardır.
  • Rum Kilise ve Mektebi Tapucak Mahallesindeki Çeşmeli Ermeni Kilisesinin hemen batısında imiş. 1930'lu yılların başlarında kilisesi yıkılmış, iki kadı mektep günümüzde ev olarak kullanılmaktadır.
  • Karaman merkeze bağlı Mecidiye köyü 1909 yılında 43 hanelik bir göçmen ailesi tarafından kurulmuş.
  • Sakarya savaşının en şiddetli günlerinde Karaman'dan bir süvari bölüğü hazırlanıp ordunun emrine verilmiş.
  • Necdet Mısırlıoğlu askerlik hizmetini 1950 yılında Amasya Merzifon'da yapmış. Acemi eğitimini tamamlayarak izine gelmiş. İzin bitiminde süvari birliğine dedemin aldığı atı Karaman Tren İstasyonunda vagona bindirerek beraberinde götürmüş (Devleti imkanları sınırlı olduğundan süvari atını kendisi alır, terhisinde ise at birliğinde kalırmış).
  • Karaman topraklarında sırayla Hitider, Frigler, Lidyalılar, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Karamanoğlu Beyliği ve Osmanlılar hüküm sürmüş.
  • Ongun kuşu olarak bildiğimiz figürün, Karamanoğulların'dan kalma bazı paralar üzerinde yer aldığı, Oğuz Boyuna özgü bir simge olduğu söylenmekle beraber, genellikle hayvan ve kuş sembollerinin genel adı olduğundan "Ongun Kuşu" olarak nitelenmesinin de yanlış olacağı söylenmektedir. Üzerindeki noktaların altı, yedi, dokuz adet olduğu da tartışma konusu olabiliyor. Karamanoğlu Devleti bu topraklarda kurulan sekizinci devlet değil mi?... Ee... daha biz neyi tartışıyoruz ki.
  • Karaman'da Ermeniler yoğunluklu olarak Tapucak Mahallesinde Çeşmeli Kilise civarında, Rumlar ise Ahi Osman Mahallesinde oturuyorlarmış.
  • Çerkezler Gökçe köyüne Altay Birant'ın dedesi Hacı Beyin kafile başkanlığında, Kafkasya'nın Oral şehrinden önce Seydişehir'e sonra Karaman'ın Gökçe köyüne gelmiş ve orada iskan edilmişler.
  • Eminler köyündeki Çerkesler daha önce Kafkasya'dan Adana'ya gelmiş, orada iskan edilmeyenler bölgeye getirilerek inşa edilen iskân evlerine yerleştirilmiş. Köye bölge adına öykünerek Eminler adı verilmiş.
  • Kırmahalleli Arapların geçmişi (Hasan Pınarbaşı'nın Karaman'ın Geçmiş Elli Yılı ve Tanınmış Kişileri kitabından özetlenmiştir.): Cedit mahallesinden Osman Ağlar olarak anılan zât hac dönüşü bir kız (Emine), bir erkek (Feraç) çocuğu para karşılığında Karaman'a Kırmahalleye getirir. Çocuklar büyüyünce birbirleriyle evlendirir. Bu evlilikten Hacı Mehmet, Arap Mehmet ve Emin isimli üç çocukları olur. Hacı Mehmet çocuğuna babasının ismini (Feraç) koyar. Karamanlının Arap Feraç (Şenkara) olarak bildiği kişi bu çocuktur.
  • Karaman'daki Şambayatlıların geçmişi: (Hasan Pınarbaşı'nın Karaman'ın Geçmiş Elli Yılı ve Tanınmış Kişileri kitabından özetlenmiştir.): Hacı Ahmet Tartan (Haci Sami Tartan'ın babası) haç dönüşü, deve kervanları ile yaptığı ticaretin cesur ve güvenilir insanlara gerek olduğunu bildiğinden, Adana'ya Suriye Şam'dan gelme on altı kişiyi alarak Karaman'ın Porsuk Mahallesine (içinden mahalle adıyla anılan Porsuk Irmağının geçtiği yıkılan eski Sebze Hali'nin bulunduğu yer. Günümüzde park.) yerleştirir. Adana'da oturdukları mahallenin adı olan Şambayadı Mahallesi adını Karaman'da da aynı adla sürdürürler.
  • Kürt Seleklerin ve İmançerlerin Karaman'a geliş öyküsü (Hasan Pınarbaşı'nın Karaman'ın Geçmiş Elli Yılı ve Tanınmış Kişileri kitabından özetlenmiştir.): 1938 Dersim (Tunceli) İsyanında Selek ve İmançer aileleri birkaç aile ile birlikte  Mazgirt  İlçesinden  önce  Elazığ'a  sonra  da  iskan edilmek üzere Karaman'a gelirler. 1948 affı ile bir kısım aile başka yerlere giderler. Selek ve Imançer ailesi Karaman'da kalırlar. Geçimlerini sağlayabilmeleri için hükümet bu ailelere arazi verir.

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol